Denetimli serbestlik, cezaevine giren kişiler ve aileleri için oldukça önemli bir uygulama olup bu makalemizde detayları ile izah edilecektir.

Denetimli serbestlik nedir sorusu, ceza kovuşturması sonrasında ceza alan kişiler tarafından sıkça sorulmaktadır. Denetimli serbestlik, şartlı olarak tahliye edilmesine az bir süre kalan hükümlülerin yavaş yavaş topluma kazandırılması için getirilmiş bir uygulamadır. Bir nevi deneme süresidir. Hükümlülerin belirli bir süre ceza infaz kurumunda yatması sonrasında ıslah olduklarından emin olmak ve dış dünyaya yeniden adapte olmalarını sağlamak adına şartlı tahliye öncesinde, denetimli olarak serbest bırakılmaktadır. Denetim süresi boyunca hükümlüler her ne kadar dışarıda olsalar da tıpkı içeride yatıyormuş gibi cezalarından düşülmektedir.

Nasıl Uygulanır?

Denetimli serbestlik nasıl uygulanır şeklinde yapılan aramalarda esasen öğrenmek istenen şartlarının neler olduğudur. Bu makalemizde denetimli serbestlik şartlarının neler olduğu madde madde açıklanacaktır. Öncelikle şartlı tahliye tarihine 1 yıl veya daha az bir süre kalması gerekmektedir. Şartlı tahliyenin ne olduğu ve süresinin nasıl hesaplandığı diğer makalede detaylı olarak izah edilmiştir. Bir diğer şart ise hükümlünün kapalı cezaevinden açık cezaevine geçme hakkının bulunmasıdır. Genel olarak cezaların infazında hükümlünün, belirli bir süre kapalı cezaevinde kalması gerekmektedir. Kapalıda yatması gereken süre bittikten sonra da açık cezaevine geçmektedir. Ancak ikinci kez mükerrerlere özgü infaz rejiminde, cezanın tamamı kapalı cezaevinde çekilmektedir. Yani ikinci tekerrürde şartlı tahliye ve denetimli serbestlik uygulanması mümkün değildir. Denetimli serbestlik uygulamasından yararlanmak için bir diğer şart ise hükümlünün iyi halli olmasıdır. Hükümlünün iyi halli olup olmadığı İdare ve Gözlem Kurulu tarafından tespit edilmektedir. Anılan kurul tarafından düzenlenen raporda hükümlünün iyi halli olmadığı değerlendirilirse denetimli serbestliğin uygulanması mümkün değildir. Son şart ise hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanmak için talepte bulunmasıdır. Hükümlünün böyle bir talebi olmaz ise infaz kurumu tarafından kendiliğinden bir işlem yapılamaz. Bu nedenle bir avukat aracılığıyla yapılması son derece önemlidir.

Denetimli Serbestlik Süresi

Denetimli serbestlik süresi hesaplaması yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Süre hesabında 30/03/2020 tarihinden önce işlenen suçlar ve sonra işlenen suçlar olarak ikili ayrıma gidilmektedir.Bunun nedeni de infaz kanunlarından yapılan değişikliktir. 30/03/2020 tarihinden önce işlenen suçlarda istisnai haller hariç olmak üzere süresi 3 yıldır. Yani 30/03/2020 tarihinden önce işlenen suçların infazında, şartlı tahliye tarihine 3 yıl veya daha az bir süre kalması halinde hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanma hakkı bulunmaktadır. Kanunda sınırlı olarak sayılan suçlar haricinde bu tarihten önce işlenen suçlarla ilgili 6 yıl veya daha az ceza alınması halinde hükümlü doğrudan açık ceza infaz kurumuna geçebilir. Zira 6 yıllık bir cezanın koşullu salıverilme süresi 1/2 olarak hesaplanır. Kalan 3 yıl da denetimli serbestlik süresi olduğu için doğrudan açık cezaevine geçilmesi ve akabinde denetimli olarak tahliye edilmesi mümkündür. Ancak bazı suçlarda şartlı tahliye ve denetimli serbestlik süreleri değişkenlik göstermektedir. Örneğin kasten öldürme, uyuşturucu ticareti ve terör örgütüne üye olmak suçları mevcut ise 1/2 şartlı tahliye ve 3 yıl denetimli serbestlik süresinden faydalanılamaz. 30/03/2020 tarihinden sonra işlenen suçlarda ise bu süre 3 yıldan 1 yıla düşürülmüştür. Böylelikle anılan tarihten sonra işlenen suçlarda hükümlü aleyhine bir düzenleme yapılmış ve tahliye olması zorlaştırılmıştır. Tek bir suçun mevcut olduğu durumlarda süre hesabı kolay bir şekilde yapılmaktadır. Ancak birden çok suçun olması ve bu suçların tarihlerinin farklı olması işleri biraz karmaşık hale getirmektedir. İnfaz savcılığının dahi süre hesabı yaparken bazen hataya düştüğü durumlar meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda itirazın süresi içinde doğru bir şekilde yapılması çok önemlidir. Bu nedenle denetimli serbestlik süresinin hesaplanması ve buna dair itirazların yapılması işlemlerinin Ankara ceza avukatı tarafından yürütülmesi olası hak kayıplarının önüne geçmektedir.

Dosya Kapanması

Denetimli serbestlikte dosya kapanması dört farklı şekilde olmaktadır. Bunlardan ilki dosyanın infaz edilmesi yani denetim süresinin sorunsuz bir şekilde sona ermesidir. İkincisi ise denetimin mahkeme tarafından kaldırılmasıdır. Bazı durumlarda mahkeme, hükümlünün denetimli olarak serbest kalmasında sakınca görmekte ve kaldırma işlemini gerçekleştirmektedir. Üçüncüsü ise hükümlünün usulüne uygun olarak gönderilen tebligatlara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeye başlamamasıdır. Bu durumda dosyanın kapanması söz konusu olur. Son durum ise uygulamada en çok karşılaşılan durumdur. Hükümlünün uyarılara rağmen denetim yükümlülüklerini ihlal etmesidir. Hükümlü bir yıl içinde yükümlülüklerini 3 kez ihlal ederse infaza son verilerek dosya kapatılır. Yapılan uyarılar hükümlüye usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmelidir. Denetimli serbestlik ihlali nedeniyle dosyanın kapatılmasından önce hükümlüye yeniden tebligat yapılmaktadır. Bu tebligatta yükümlülüklerine neden uymadığı, mücbir bir sebebin olup olmadığı yönünde savunması istenir. Yapılan savunma geçerli görülmez ise dosya kapatılır. Ancak her durumda kişilere uyarı yapılmamaktadır. Örneğin uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle tedavi gören kişiler, bu programlara aykırı davranışlarda bulunursa uyarı yapılmaksızın dosya kapatılır ve Savcılığa iletilir. Dosya kapanması durumunda ceza hukuku avukatı Ankara’dan hukuki yardım alabilirsiniz.

Denetimli Serbestlik İzinleri

Denetimli serbestlik izinleri Covid izni olarak da bilinmektedir. Pandeminin başladığı 2020 yılında, Covid kapsamında bir takım tedbirler alınmıştır. Bu tedbirlerden biri de açık cezaevinde bulunan hükümlülere izin verilerek tahliye işlemlerinin gerçekleştirilmesidir. Yani kapalı cezaevinde geçirmesi gereken süre biten hükümlüler açık ceza infaz kurumuna geçiş yapmaktadır. Açık cezaevleri ise kapalıya nazaran çok daha rahattır. Ayrıca açık cezaevinde yatmakta olan hükümlülerin çalışarak para kazanmaları da mümkün olmaktadır. Adliyelerde bulunan yemekhane, çay ocağı gibi yerlerde sabahtan akşama kadar çalışıp cezaevine dönme ve tahliye olana kadar para biriktirme imkanları bulunmaktadır. Ancak pandemi sürecinin başlamasından itibaren cezaevlerindeki nüfusun azaltılması yönünde kararlar alınmıştır. Normal şartlarda açık cezaevinde yatması gereken hükümlülere izin alarak tahliye olma imkanı getirilmiştir. Hükümlüler ise bu kapsamda izin başvurusu alarak ailelerine kavuşmaktadır. İzinde geçen süreler ise cezadan mahsup edilmektedir. Yani cezaevinde yatarak geçirilen süre ile izinde geçen sürenin infaz anlamında hiçbir farkı bulunmamaktadır. Denetimli serbestlik izinleri süreli olarak verilmektedir. Bu süreler ise 2020 yılından itibaren başlamış ve 2023 yılı itibari ile devamlı olarak uzatılmıştır. En son yayınlanan karara göre izin süreleri 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatılmıştır. Özetle açık cezaevinden izin alarak çıkan hükümlüler için belirlenen izinler 31 Temmuz 2023 tarihinde sona erecektir.

Denetimli Serbestlik İhlali

Denetimli serbestlik ihlali halinde bir takım kötü sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Mevzuata göre ihlal olarak kabul edilen bazı davranışlar bulunmaktadır. Hükümlünün tahliye olduktan sonraki 5 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru yapmaması ihlal olarak kabul edilir. 5 günün sonunda 2 gün daha beklenir. Bu iki gün içinde de başvuru olmaz ise cezaevinden kaçmış olarak değerlendirilir ve bu doğrultuda işlemler başlatılır. Yine kişi için belirlenen programa uyulmaması veya vazgeçilmesi halinde ihlal prosedürü uygulanır. Uygulamada en çok rastlanılan ihlal ise imza yükümlülüğüne uymamaktadır. Kişinin, üst üste iki kez imza atmaması halinde bu durum ihlal olarak kabul edilir. Üst üste iki imzanın atılmamasında mücbir bir sebep olduğunu ispatlayamayan hükümlü hakkındaki denetimli serbestlik geri alınır. Burada önem arz eden husus şu ki; kişilerin bu sayılan ihlalleri gerçekleştirmesine kadar olan geçen süre cezadan mahsup edilmektedir. Yani denetimli serbestliğin ihlaline kadar geçen süreler cezaevinde geçirilmiş olarak kabul edilir. Denetimli serbestlik ihlali durumlarında vakit kaybetmeksizin bu konuda uzman olan bir Ankara ceza avukatı ile iletişime geçilmesi ve hukuki yardım alınması oldukça önem arz etmektedir.